• uyku bozuklukları
  • ms
  • bas_agrilari
  • bel_agrilari
  • Felc
  • unutkanlik
  • epilepsi
  • istemsiz_hareketler
  • kas_hastaliklari
  • Menenjit
  • Parkinson
uyku bozuklukları1 ms2 bas_agrilari3 bel_agrilari4 felc5 unutkanlik6 epilepsi7 istemsiz_hareketler8 kas_hastaliklari9 Menenjit10 parkinson11



DUYURULAR


ÜYESİ OLDUĞU VE GÖREV ÜSTLENTLENDİĞİ ULUSAL VE ULUSLAR ARASI KURULUŞLAR:

Bursa Nöroloji Gönüllüleri Derneği Başkanı  

Klinik Nörofizyoloji EEG-EMG  Derneği / Bursa Şubesi

Kas Hastalıkları Derneği Bursa Şubesi (kurucu üye)

Bursa Multipl Skleroz Derneği Başkanı ( kurucu üye)  

Bursa Nörolojik Bilimler Derneği

Başağrısı Derneği

Beyin Damar Hastalıkları Derneği  

Türk Nöroloji Derneği

Alzheimer Derneği

European Federation of Neurological Society (EFNS)  

Mediterenian Society of Cerebro Vascular Disease

American Academy of Neurology



omer-faruk-turan



Demans (BUNAMA): Öğrenme, bellek, uyum, dil fonksiyonları ve kişilik gibi zihinsel fonksiyonların bozulması ile karakterize, sosyal ve iş hayatını etkileyen, çoğunlukla geri dönüşsüz ilerleyici bir beyin hastalığıdır.

Normal yaşlanma sürecinde beyin fonksiyonları bir miktar geriler ancak her yaşlıda bunama belirtileri bulunmaz. Bunun en iyi ayırıcı kriteri kişinin kendi işlerini yardımsız olarak yapabilmesidir. Fiziksel hastalığı olmadığı halde günlük yaşam aktiviteleri (yemek yeme, giyinme, temizlenme vb.) için bile yardım gereken hastalarda bunama düşünülmelidir. Yaşlıların çoğu hafızalarının eskisi kadar iyi olmadığından yakınmaktadır. Örneğin isimleri ve yapacakları işleri hatırlamakta güçlük çekerler. Bu bunama anlamına gelmez.

Her yıl 100000 kişiden 75’inde bunama hastalığı görülür.Yaş arttıkça bu hastalığın görülmesi de artar. 65 yaşının üzerinde Alzheimer Hastalığı gelişmesi yıllık %2.6’dır. Genel olarak bunamalar içinde en sık görüleni ALZHEİMER HASTALIĞI’dır

NEDENLERİNE GÖRE BUNAMALARIN SINIFLANDIRILMASI

 

Birincil Bunamalar

a. Alzheimer tipi bunamalar

b. Pick Hastalığı

İkincil Bunamalar

Enfeksiyon Hastalıkları (AIDS, Deli Dana Hastalığı, Verem vb)

Metabolik Hastalıklar (Tiroid, Paratiroid Bezi Hastalıkları, Karaciğer Hastalıkları, Vitamin B12 ve Folat eksikliği gibi)

Damarsal Hastalıklara bağlı bunamalar (Beyin damar hastalığı, yüksek tansiyon gibi)

Nörolojik Hastalıklar ve Kafa darbeleri (Beyin tümörleri, Normal Basınçlı Hidrosefali, Parkinson Hastalığı, Huntington Koresi gibi)

ALZHEİMER HASTALIĞI NEDİR?

Alzheimer Hastalığı(AH); bunamaya yol açan hastalıklar arasında en sık görülenidir. AH’lığı sıklıkla 40-85 yaşları arasında ortaya çıkan, sinsi başlangıçlı, genellikle yavaş olarak ilerleyen ve çoğu hastada bellek problemleriyle kendini gösteren bir beyin hastalığıdır. Alzheimer Hastalığı bulaşıcı bir hastalık değildir. Beyinde bulunan sinir hücrelerine hasar veren birtakım toksik maddeler etkili olabilir. Sinirler arasındaki iletişimi sağlayan bazı maddelerin üretiminde azalma ve bunlar arasındaki dengede bozulma etkili olabilir.

Alzheimer Hastalığı Risk Faktörleri Nelerdir?

1. Yaş:Tüm bunama tiplerinde en önemli risk faktörü yaştır. En sık 65-85 yaşları arasında görülür ve yaşla birlikte görülme oranı artar.

2. Cinsiyet: Kadınlarda Alzheimer Hastalığı riski daha fazladır. Erkeklerde ise; beyin damar hastalıkları daha sık olduğundan damarsal bunama daha fazla bulunur.

3. Eğitim ve İş: Düşük eğitim seviyesinin ileri yaşlarda hem Alzheimer Hastalığı hem damarsal bunama gelişmesi için risk faktörü olduğu gösterilmiştir.

4. Genetik ve Aile Hikayesi: Birinci derece yakınlarında Alzheimer Hastalığı bulunanlarda demans gelişme riski ortalama 4 kat fazladır. İki ya da daha fazla birinci derece yakınında Alzheimer Hastalığı olanlarda bu oran daha da artmaktadır.

5. Kafa darbeleri: Boksörlerde olduğu gibi, bilinç kaybına neden olan kafa darbeleri ile çok sayıda kafaya alınan darbeler Alzheimer Hastalığı için risk faktörüdür.

6. Östrojen: Bazı çalışmalarda, östrojen alan kadınlarda Alzheimer Hastalığı riskinin östrojen kullanmayanlara göre, yarı yarıya az olduğunu göstermiştir. Bu azalma doza ve kullanım süresine göre artmaktadır.

7. Non-Steroid Antienflamatuar İlaçlar(NSAID): Bu ilaçların kullanımı da Alzheimer Hastalığı riskini azalttığı bildirilmiştir. Alzheimer Hastalığı Romatoid Artrit ve lepra gibi hastalıklarda az görüldüğü kaydedilmiştir. Burada ilaç alımının mı, yoksa enflamatuar durumun engelleyici etkisinin olduğunun araştırılması gerekir.

8. Anne Yaşı: İleri yaşlarda yapılan doğumun Alzheimer Hastalığı için risk faktörü olduğu bazı çalışmalarda ileri sürülmüşse de bazı çalışmaların bunu desteklemediği görülmüştür.

9. Kalp Krizi: Özellikle ileri yaşlardaki kadınlarda kalp krizinin Alzheimer Hastalığı için bir risk faktörü olduğu ileri sürülmüştür.

ALZHEİMER HASTALIĞINI NASIL TANIYACAĞIZ?

Hastalık oldukça sinsi başladığından aşağıdaki belirtileri kendinizde ya da çevrenizdekilerde fark ederseniz hemen bir nöroloji doktoruna müracaat ediniz. Çünkü erken tanı konulduğunda tedaviden yararlanma şansınız artacaktır.

1. Bellek Kaybı:

Erken dönemlerde unutkanlık dikkati çeker; özellikle yakın geçmişteki olayları, insanların yüzleri tanıyamama, isimlerini hatırlayamama, telefon numaralarını, tarihi unutma başlar. Aynı soruları tekrar tekrar sorarlar.

2. Günlük Yaşam Aktivitelerini Yapmada Zorluklar Başlar:

Hastanın sosyal yaşantısında ve iş hayatında problemler yaşamaya başlar ve performansı oldukça düşer. Yeni öğrendiği bilgileri saklayamaz. Bu dönemlerde uzak bellek korunur, asıl sorun yakın bellektedir. Örneğin; bazı telaşlı insanlar yemeği fırında unutabilirler ve yemek yanınca hemen hatırlarlar. Oysa Alzheimer’lı hastalar yemeği fırında unutmakla kalmazlar, ne hazırladıklarını da unuturlar. Artık kendi elbiselerini seçmekte de güçlük çekerler.

3. Kelime Bulmakta Güçlük Çekerler:

Kelimeleri unuttuğundan cümle kurmakta zorlanır, konuşmanın akıcılığı bozulur, anlama daha iyidir. Bazen doğru kelime yerine uygun olmayan kelimeleri kullanırlar. Bununla da kalmayıp konuşurken kullandığı cümlenin başını hatırlayamadığından yanlış ve anlamsız cümleler de kurarlar.

4. Zaman ve Mekanı Karıştırmaya Başlar:

Bellek problemleri daha da artar.Çeşitli yersiz şüpheler, ve hayaller ortaya çıkar. Bu dönemde artık hasta bakıma ve gözetilmeye muhtaçtır, banyo ve giyinme gibi aktiviteleri yardımsız yapamaz. Hasta evden uzaklaştığında evini bulamaz. Objeleri isimlendiremez, zaman zaman idrara ve dışkı kaçırmalar olur.

5. Anlama ve Karara Varmada Güçlükler olur:

Artık evin içinde odaları karıştırır, anlama da belirgin olarak bozulmuştur, uyku-uyanıklık dönemleri değişmiştir. Bazen duygusal parlamalar, şüphecilik, inatcılık ve anlamsız hareketlilik olur. Hastada geçmişte yaşama durumu olur. Olayları doğru olarak yargılıyamaz ve karara varamaz.

6. Aileye Bağlı Duruma Gelir:

Ağır konuşma ve anlama bozukluğu olur, ufak adımlı ve dengesiz yürüme olur, kendini besleyemez ve hızla kilo kaybeder. İlkel refleksler ortaya çıkar(Emme ve yakalama refleksi gibi). Daha sonra motor fonksiyonlarını kaybederek yatağa bağımlı hale gelir. İdrar ve gaita kontrolü tamamen kaybolur.

HASTALIK SEYRİ
Tanı konulduktan sonra ortalama yaşam süresi 4-10 yıldır. Bazen bu 1-20 yıl da olabilir. Bu hastalar genelde akciğere sıvı ve gıda kaçması (aspirasyon pnömonisi,) Bası yaraları (eskarlar) veya araya giren ateşli hastalıklardan (enfeksiyon) vefat ederler

ALZHEİMER HASTALIĞINDAN ŞÜPHELENİRSEK NE YAPALIM?
Böyle bir durumda hemen bir Nöroloji uzmanına gitmek olmalıdır. AH’lığı sinsice ilerler ve zamanla hem hastanın hem de çevresinin yaşam kalitesini bozmaya başlar Hastalığa erken tanı konulması, hem mevcut tedavi olanaklarından daha fazla yararlanmasına hem de pratik bazı çözümlerle hasta ve yakınlarının yaşam kalitesinin yüksek tutulmasını sağlayacaktır.

ALZHEİMER HASTALIĞININ TANISI NASIL KONUR?
Yukarıda anlatılan belirtiler sizde veya yakınlarınızda var ise, doktorunuza gittiğinizde öncelikli olarak muayeneniz yapılacak, bazı laboratuvar tetkikleri istenecek( Kan tetkikleri, Bilgisayarlı Beyin tomografisi gibi) ve testler uygulanacaktır.Bunların sonucuna göre hastalığınızın tanısı konulacaktır. Tanı konulduktan sonra en az 6 ayda bir doktorunuzla görüşmeniz gerekmektedir.

ALZHEİMER HASTALIĞININ TEDAVİSİ VAR MI?
Bu hastalığın kesin nedeni henüz bilinmediğinden hastalığı tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi yoktur. Ancak erken tanı ile, hastalığın belirtileri azaltılır ve ilerlemesi durdurulabilir ya da yavaşlatılabilir. Böylece hastaların yaşam kalitesi en yüksek seviyede tutulmaya çalışılır.

TEDAVİ HANGİ İLAÇLARLA VE YÖNTEMLERLE UYGULANIR?
Bu hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçların sayısı birden fazladır. İlaç seçimi mutlaka bir uzmanın önerisiyle olmalıdır. Tıbbi denetim altında verilmediklerinde hastalığın düzelmesi bir tarafa, belirtilerin daha da ağırlaşmasına neden olunabilir.

ALZHEİMER HASTALIĞININ ÇAĞDAŞ TEDAVİSİ
Demanslarin en sık görülen nedeni olan Alzheimer hastalığı tedavisinde, hastaya gösterilmesi gereken yakın ilgi dışında davranış tedavisi (uğraş edindirme, çevreyi hastanın bilebileceği şekilde düzenleme, özellikle gece uyanıklık durumlarında görsel uyarılar-gece lambaları) öncelikli olarak uygulanması gerekir. Tıbbi tedavide halen yararlı olduğu kabullenilen dört ilaç bulunmaktadır.

Kolinerjik ilaçlar

Kolinesteraz inhibitörleri donezepil ve Rivastigmin. Her iki ilaç da günümüzde kullanılmaktadır. Aynı grupta yer alan diğer ilaç galantamin ve Memantin dir.

Bu yeni grupta bulunan memantin orta ve ileri evre Alzheimer Hastalığı için kullanılmaktadır.

HASTA YAKINI OLARAK NELER YAPACAKSINIZ?

Kendiniz için;

Böyle bir durumun başınıza gelmesi başlangıçta sizi çok öfkelendirecek, ancak sabırlı olmak ve duygularınızı başka biriyle paylaşabilmek çok yararlı olacaktır.

Artık dostlarınızı eve çağıramaz olabilirsiniz, onunla sokağa çıkmaktan kaçınacaksınız. Böyle yapmayın. Bazı davranışlardan sıkıntı duymanız çok doğal. Ama, kendinizi çevrenizden uzaklaştırdıkça, günlük sorunlarla başa çıkmanız da güçleşecektir.Duygularınızı diğer hasta yakınlarıyla paylaşmak size yardımcı olabilir. Yalnız olmadığınızı, sizin gibi birçok hasta yakınının olduğunu düşününüz.

Eğer hastanız geceleri hep dolaşıyor ve başkalarının uyumasını engelliyorsa, hastanızı gündüzleri uyanık tutmaya çalışın ya da geceleri bekleyecek başka birilerini de bulun.

Hastanıza sürekli bakım verdiğinizden yorgun ve bitkin düşmemeniz için dengeli beslenin Günlük hasta bakımının stresi ve yükü, enerjinizi tüketmeye başladığında biraz ara verin. Yürüyüşe çıkın, bir dostunuzla konuşun, müzik dinleyin ya da kendinize gevşeyecek başka bir yol bulun.Bu zor günleri yaşarken mutlaka yakınlarınızdan destek alın, aile içinde görev dağılımı yapın. Arada dinlenmeye ihtiyacınız olduğunu unutmayın, hastanızı güvenebileceğiniz bir başka yakınıza emanet edin. Birkaç günlük bile olsa dinlenmek size nefes aldıracak ve böylece daha enerjik olarak geri dönemizi sağlayacaktır. 

Bunamalı Bir Hastaya Yapabileceğiniz Yardımlar:

İlk olarak hastanın tek başına yaşamaması gerekmektedir. Yanında yakınları kalmıyorsa, hiç değilse bir bakıcı bulunmalıdır. Bu kişi de hastalık konusunda bilgilendirilmeli ve karşılaşılabilecek tehlikeler konusunda uyarılmalıdır. Hasta ile iletişim en üst düzeyde sağlanmalıdır. Olabildiğince konuşmaya, kendi düşünce ve hislerini anlatmaya çalışılmalıdır.Hasta yapamadıkları ya da farklılıkları nedeniyle yargılanmamalıdır. Kendisinin yapabilecekleri işleri yapmaları yönünde desteklenmelidirler. Onun her işini sizin yapmanız uygun bir davranış değildir. Yemesi, içmesi, uyuması,tuvalet alışkanlıkları, ilaçlarının alımı belirli bir düzen içinde olmalıdır. Olabilecek değişikliklerde erken müdahale etmek gerekmektedir. Hastanın bulunduğu mekan,odası, eşyaları, giysilerinde değişiklikler yapılmamalı, hasta kendini alışık olduğu düzen içinde yaşamalıdır.

Akşamları idrar kaçırmayı önlemek için ilaç kullanımı öncesinde, tuvalete daha çok gitmeyi sağlama, akşam idrarını çoğaltacak bazı maddelerden (çay ,meşrubat,idrar söktürücü gibi) kaçınılmalıdır. Alkol,,kahve sinirliliği arttırıp, münakaşalara yol açabileceğinden ,alımları engellenmelidir. Kendisi ile tartışılmamalı, azarlanmamalı , yapamayacağı şeyler istenmemelidir. Yürümesini kolaylaştıracak yürüteçlerin kullanımı teşvik edilmeli, hızlı yürüme yerine sakin ,önüne bakar şekilde dikkatli yürümesi sağlanmalıdır. Uykusu için ilaç başlanmadan önce gündüz uykusunun önlenmesi, yatağını sadece gece kullanması, aynı saatte yatağa girme ve gündüz hareket miktarını arttırma, gece sıvı alımının azaltılması uygundur. Hayalleri ve hezeyanları(sanrıları) oluyorsa, zıtlaşmayın,onunla konuşacak başka şeyler bulun. Alınmayın, kızmayın ,onun gönlünü almaya çalışın. Yanıcı,keskin parçaları olan ev-mutfak gereçlerini evden uzaklaştırın. Sıcak-soğuk hissi yaşla birlikte kaybolduğu için banyosunun suyunu siz ayarlayın. Pencereler, balkon ve merdivenler yanına, düşmeye engel olacak trabzanlar yerleştirebilirsiniz. Tüm bunları sağlama imkanına sahip değilseniz, bir bakımevine başvurmak idealdir. Bulunacağı ortamdaki benzer özellikteki yaşıtları ile daha hoşça vakit de geçirebilir. Bu durum utanılacak bir şey değil, bilakis kişinin daha sosyal bir yaşantı sürmesine olanak sağlayabilmektedir.

Dikkat Edilecek Noktalar

Eve giren çıkan kişilerin çok sayıda olması hasta için zararlıdır. Kişi aşırı gürültü, çok parlak renkli ışıklardan korunmalıdır. Her şey hastayı dinlendirecek ve hoş bir şekilde dikkatini çekecek özellikte olmalıdır.

Ev eşyaları düşmeyi,kazaları ve yaralanmayı önleyecek özelliklerde olmalı, keskin şeylere dikkat edilmeli, yere sağlam oturan özelliklerde olmalı, zemini kayganlaştırıp, düşmelere yol açabilecek malzemelerden kaçınılmalı, eşyalar rahat hareket edecek, dolaşmaya engel olmayacak şekilde düzenlenmelidir. Evden tek başına dışarıya gitmeler, kaza ve kaybolmalara yol açabileceğinden bakım verenlerin dikkat etmesi sağlanmalıdır.

Görme keskinliği azaldığı için kazaları ya da eşya ve gölgeleri yanlış değerlendirmeyi (illüzyon) önlemek amacı ile oda iyi aydınlatılmalıdır. Kişinin daha önce severek kullandığı bir takım ufak eşyaları (saat, kalem,tespih, ruj, parfüm, çanta gibi) yanında olmalı, sevdiği ve anılarını tazeleyebileceği ,konuşma olanağı yaratabilecek albüm,resimlikler göz önünde bulunmalıdır. Geçmişte yapıp zevk aldığı hobi ve alışkanlıklarını ( bahçe ile uğraşma, çok yormayan sporlar, resim, elişi, koleksiyonculuk, ufak tefek tamiratlar, şarki söyleme , film seyretme gibi) sürdürmeye özendirilmelidir.